Kayıtlar

2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BUGÜN BENİMLE SUSAR MISIN?

Resim
  MERİÇ NEHRİ EDİRNE/İSTANBUL Ne kadar çok şey anlatmak isteyip. Ne kadar çok susasım var inan ki... İki aydır her gün , her gece masama oturup yazmak istedim. Yemek yemeye ihtiyaç duyar gibi , biraz abartmış olabilirim nefes almaya ihtiyaç duyar gibi , daha doğru bir benzetme olacak. Çok iyi fikirlerim vardı. Bunun hakkında kesinlikle yazmalıyım dediğim oldukça zeki düşünceleri arka arkaya sıraladığım beyin fırtınalarım , tornadolarım... Her gece evet bugün oturup yazacağım dedim. Yazmadım... Şimdide harika ötesi , kendimi aman tanrım bir edebiyat gurusuyum sanırım ben dedirtecek , bir mucizeyi gerçekleştirip hayatın anlamını çözüp elinize paket servis verecek fikirlerden eser yok. Susmak istiyorum. Gözümden anla istiyorum. Endişelerimi anla işte yorma beni. İnsan insanı anlamaz mı be güzelim. Anla işte sende beni? Neyden bu kadar korktuğumu sor?  Neyin beni bu kadar endişelendirdiğini ...  Bugün sus benimle senden beni anlamanı beklemem büyük nankörlük genel huyumdur. ...

DARMADAĞINIK...

Biraz durumumu anlatmam gerekirse; Esenyurtda bir spotcudan 50 liraya aldığım altı hafif  eğri masayı üstünü kendimin kırmızı çok güzel olacak ama ya diye ayılıp bayılarak aldığım en cırtından daha da cırt , bayrak kırmızı rengine boyadığım , dahası boyarken yorulduğum ve sıkıldığım bu yüzden üstünde ki renk geçişlerinin felaket olduğu ama 10 aydır beni yemek masası ve çalışma masası olarak çeken güzide masama kuruldum. - Ne uzun cümleydi , ben yazdığım halde okurken yoruldum devamını okumadan gidebilirsin hakkındır.  Yanına naneli ve zerdeçalı arpa pilavı yaptım. Hangi pilav olduğunu buraya yazmak için bakliyat çekmecesini açıp neydi ya bunun adı diye bakmam gerekti. Mutfak işleri ile aramın nasıl olduğunu bu cümle bile anlatabileceğimi düşünüyorum. Bugün en sevdiğim yazarın bir kitabında ki ön sözünün ikinci cümlesini paylaşmak istiyorum. Bunun hakkında ne düşündüğünü merak ediyorum. ''Bir şeyi gönülden istediğin zaman , istediğini gerçekleştirmeni sağlamak için tüm evren sa...

Nasılsın Bugün?

Nasılsın bugün? Neler yaptın?  Neler okudun?  Neler izledin?  Hangi müzik kalbinin daha hızlı atmasını sağladı? Bugün hayatında değiştirmen gereken kaç madde saydın? Kaçını değiştirmek için hamle yaptın peki? Hamle yapmadığın için vicdan azabı çektin mi? Çekme ... Vicdan azabı çekme. Yeni bir gün çoktan geldiği halde  Yeni bir gün düşlüyoruz.                          ALINTI : ÖLÜ OZANLAR DERNEĞİ   YAZAR:N.H. KLEINBAUM Neleri değiştirdiğinde kendini tam hissedeceksin ya da tam hissettiğini zannedeceksin , değiştirmek istediklerin gerçekleşince mi sevmeye başlayacaksın kendini. Neden şimdi olduğun gibi sevmeyesin.  Kendimi sevebilmem için başka hangi zaman benim ki?                                                                 ...

Sana Soracaklarım Var Dedim.

  Ağlamak istiyorum. Ama gözümden bir tek damla akmıyor. Bağırmak istiyorum sesim çıkmıyor. Ne istediğimi ben bile bilmiyorken gittiğim yolun bir manası var mı ki? Gözüm her gün takvimde günlerin hızlı geçmesini diliyorum. Sanki ömrüm yüzlerce yıl varmış gibi. Bütün yaşamak istediklerimi bir ertesi gün yapılacak listeme koyuyor ve onları bir diğer gün de yapmıyorum. Bir şekilde döngüye oturdu bu durum. İlerlediğim yoldan halimden memnun değilim. Üsteme çok gidiyorum. Eğer kendime davrandığım gibi birine davranmış olsaydım bir tane bile arkadaşım kalmazdı. Nedir bu kendimle derdim peki? Ne yapsam beğenmiyor , beni çok zorluyor benden ne istiyorsun? Ne istiyorsan söyle onu yapayım.  Aktı ilk göz yaşım ... Lütfen bana da herkese nazik davranmaya çalıştığın gibi davran , benimle ilgilen , sıkıştırma beni herkesi seviyorsun ya biraz da beni sev. Yaptığım ve yapmadığım her şey için suçlama beni artık. Söylenme artık! Bunca yıl aldığın seneler ile birlikte kalan bütün nefesinle benim...

Kim Bu Kadın?

İ çimde bir canavar var! Ortaya çıkmak için tepiniyor. Bağırıyor parçalıyor inletiyor ortalığı ben bastırmaya çalıştıkça hırçınlaşıyor. İçimde bir yaratık var! Daha fazlasını hep fazlasını istiyor. Yetinmiyor , bana başka duyguları tattırmak istiyor. Götürmek istiyor beni. Uzaklara...  Yapmak istedikleri var. Amaçları var.  Şuan olduğu yerden mutsuz , bir derdi var bu kadının benden ne istediğini anlamıyorum.  Kendi halime bırakmıyor beni mutlu olmamı , bir saniye nefes almamı istemiyor. Düşüneyim , bir yolunu bulayım , kaçayım gideyim onu da yanımda peşimde sürükleyeyim istiyor.  Yeni bir şeyler denemek istiyor. Kaybetse de kazansa da denedim demek istiyor. Çok konuşuyor bu kadın. Hoşuma gidiyor.                                                                               ...

BU ŞEHİR ARKANDAN GELECEKTİR.

Kaç kere oturdum bu masaya bilemezsin mutlu duygularım olsun bir kerede iç açıcı kelam edeyim diyorum. Başlıyorum yazmaya sonra yine bir hüzün sarmalı ... İç karartıcı cümleler birbiri arkasına diziliyor hayır derdim de yok çok büyük rahat batıyor herhalde anlamadım ki. Şöyle İstanbul'da yaşamaktan ne kadar zevk aldığımı bu şehrin bana verdiği hazzın ne kadar büyüleyici olduğunu anlatayım istiyorum ama melankoli beni her defasında yamacına çekiyor. Resmen yazma isteğim sadece kendimi eksik hissettiğimde açığa çıkıyor.  Hiç Sütlücede Haliç'in kokusunu içime çekerken , Kapalı çarşıda harika bir kahve içerken , Maltepe sahilde uçurtma uçurmaya çabalarken , Galata'nın köşesinde ki sahafta kenara yaslanarak seçmece kitaplardan sayfalar okurken veya İstiklal caddesinde arkadaşımla birlikte yediğim hamburgerin taşan ketçabını burnumdan temizlemeye çalışırken veya gece yarısı yağmurlu bir havada Karaköy'de müzik eşliğinde boğaz manzarasını izlerken... İnanılmaz haz aldığım bu a...

Kaptan İnecek Var!

Doğru nedir?  Sıkıştım kaldım, gerginim , korkuyorum. Kalbim ağırlaştı. Yalnızlığım en derinden nefesimi kesercesine beni rahatsız etmeye başladı. Kurtuluşumu hep başkalarının elinden arıyorum. Kendimde olduğunu bile bile hep bir sonraki hamlelerimi gerçekleştirirsem eğer bu sefer mutlu olacağıma huzura kavuşacağıma inanıyorum.  Ne zavallıca bir düş...  Olduğum durumu , şartları kabullenemiyorum. İsyan ediyorum. Özgürlüğümü istiyorum. Bir şeyi inanarak yapmak istiyorum. Mutsuzum ...  Kırgınım , yorgunum , canım sıkkın. Olduğum yerde kalamıyorum neyin , kimin , hangi duygunun peşinden koştuğumu bilmeden savruluyorum. Hep bir arayış içerisindeyim bütün taşların altına bakmaya çalışıyorum. Bu arayış içerisinde ki her eylemimde istediğimi bulamıyor ve ayaklarını yere vura vura ağlayarak isyan eden bir çocuğa dönüşüyorum içimde . Kendimi yiyorum. Aradığım şey ne? Doğru ne? Verdiğim kararlar doğru mu?                     ...

Gel Bir Çay İçelim.

Kaç kişiyi dost zannettiniz? Kaçına güvendiniz? Kaçıyla bir şeyler paylaştınız?  Her gün kimseye güvenmemem gerektiğini öğretmeye çalışıyor hayat bana. Ve bende her gün yatağımdan kalkıp onu haksız çıkarmak için çaba sarf ediyorum.                                                                                         Başak Ülgentürk                                                                                            Beylikdüzü/İSTANBUL                        ...

Her Şey Kırkı Çıkana Kadar Zor !

 Bundan 40 gün önce hayatımda büyük bir değişiklik yaptım. İşimi , evimi , bütün sosyal hayatımı 4 günde değiştirdim. Her şey bir akşamüstü sahilde arkadaşımla yürürken gerçekleşti telefonumun çalması ile bir iş teklifi aldım. İnsan alıştığı bildiği yerden tamamıyla vazgeçmesi çok sancılıymış bunu öğrendim. Alışkanlıklarımızdan vazgeçmek bir diş çektirmek gibi , çok zorlandım. Ama yenilerine alışmamda bir o kadar kolay oldu. Bu kararımın üzerinden 40 gün geçti. Alıştığımı fark ettim. Hayatımda hep bir motto olarak kalacak: her şeyin kırkı çıkana kadar zor. Bunu öğrendim. Ve bu yolcuğumda öğrendiğim bir şey  daha var: Biri gözlerimin içine bakarak bana yetersiz olduğumu söyledi, söylenebilecek her türlü alçaltıcı cümleyi gözlerimin içine baka baka söyledi, kin kustu. İlk defa böyle bir şey yaşadım.  Bir insanın böyle cümleler kurabileceğini akıl sır erdiremezdim.  Ve öğrendim ki; Ben herhangi birinin beni etiketleyebileceği yeterli veya yetersiz olabileceğimi söyleyeb...